Türkiye'nin İHA Baskını

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, YETEV Eğitim Teknolojileri Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin milli insansız hava araçları (İHA) ile küresel pazarın %70'ine hakim olduğunu açıkladı. Bu başarının, 29 bin olan Ar-Ge personel sayısının 291 bine yükselmesiyle desteklendiğini vurgulayan Bakan Kacır, savunma sanayisindeki yerlilik oranının %80'in üzerine çıktığını belirtti. Türkiye'nin yüksek teknoloji ihracatının 9 milyar doları aştığına dikkat çeken Bakan, bu başarının diğer sektörlere de yaygınlaştırılması için çalıştıklarını söyledi. Teknoparklar, Ar-Ge merkezleri ve hızlandırma programlarıyla güçlü bir ekosistem oluşturduklarını, kritik teknolojilerde bağımsızlığın sağlanması için büyük çaba sarf edildiğini ifade etti. Ülkemizin, geçmişte ihtiyaç duyduğu teknolojik sistemleri temin etmekte yaşadığı zorlukların artık geride kaldığını ve milli teknolojilerle bu bağımlılıktan kurtulduğunu vurguladı. Bu başarı, Türkiye'nin savunma sanayisinin dünya harp paradigmalarını değiştirdiğini göstermektedir.

TOGG ve Geleceğin Teknolojileri

Bakan Kacır, TOGG'un 1,5 yıldır yollarda olduğunu ve 45 bin aracın kullanıcılarıyla buluştuğunu hatırlattı. Ancak, teknolojik yarışın hızla devam ettiğini ve TOGG'un batarya teknolojisi gibi alanlarda rekabet gücünü koruması gerektiğini ifade etti. Otonom araçların hızla yaygınlaşmasıyla birlikte, gelecekte elektrikli araçlardan sonraki teknolojilere geçişin de çok hızlı olabileceğine değindi. TOGG'un bu değişime ayak uydurması ve rekabet gücünü koruması için gerekli adımların atılacağını belirtti. Bu gelişmeler, Türkiye'nin otomotiv sektöründeki dönüşümünün önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Türkiye'nin, küresel pazarda rekabet edebilir milli markalar yaratmak ve bu alandaki başarısını sürdürmek için çalışmaya devam edeceğini söyledi.

Eğitimde Yeni Bir Yaklaşım

YETEV Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan ise, eğitimde kazanım temelli yaklaşımdan uzaklaşarak, öğrencilerin güçlü yönlerini ve kıymetlerini ortaya çıkaran bir sistemin gerekliliğine dikkat çekti. Türkiye Maarif Modelinin de bu konuda öncü rol oynadığını ifade etti. 21. yüzyılın eğitim anlayışının, öğrencileri birbirine benzetmek yerine, bireysel yeteneklerin geliştirilmesine odaklanması gerektiğini vurguladı. Beceri ve etkinlik temelli bir eğitim yaklaşımının önemini vurgulayan Erdoğan, öğrencilerin kendilerine özgü yeteneklerini keşfederek geliştirmeleri için eğitim sisteminin yeniden yapılandırılması gerektiğini dile getirdi. Bu sayede daha yetenekli ve donanımlı bir neslin yetiştirilmesinin amaçlandığını belirtti.